Mesaj şöyle: Almanya Başbakanı Angela Merkel kimsenin yanıtlayamadığı bir şey söyledi: Hindistan ve Çin birlikte 2.500.000 "iki milyar beş yüz milyon" nüfusa sahip, 150 tanrısı ve 800'den fazla inancı var ve barış içinde yaşıyorlar. Ama Müslümanların 1 Allah'ı, 1 Peygamberi, 1 dini, 1 kitabı var…Ama sokakları birbirinin kanıyla kıpkırmızı...! Katili "Allah Ekber" diyor, kurbanı "Allah Ekber" diyor...! Ve her iki tarafta öldürülenlere şehit denir...!
Ben bu sözün Merkel’e ait olduğu konusunda şüpheliyim ancak onu muhatap alarak yazıyorum. Bu günlerde sahip olduğu indirilen dine sahip çıkmak, doğrusunu savunmak yerine usanç modunda bu tip paylaşımlarla indirilen din değil de uydurulan din tarafına bakıp vay be çekenler çoğaldı.
Sayın Merkel’in İslam’ı bildiğinizden eminim. Bu sözün haksız bir tarafı aslında İslamiyet’in bir merhamet dini olması tıpkı sizin dininiz gibi. İslamiyet her zaman barışı esas alır. Veda hutbesi Resulü Ekrem efendimizin insanlığa düzen verecek bir manifestodur.
“Ey insanlar! Biliniz ki rabbiniz birdir, atanız da birdir. Bütün insanlar Âdem’den gelmiş, Âdem de topraktan yaratılmıştır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın da beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük ancak takvâ iledir. Biliniz ki bu şehriniz Mekke, bugününüz arefe ve bu ayınız zilhicce nasıl mukaddes ve dokunulmaz ise mallarınız ve canlarınız da aynı şekilde dokunulmazdır.”
Sözleri 632 senesinde söylenmiş sözlerdir. Siz 10 Aralık 1948 de yayınladığınız İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yayınladınız.
Sizin dininiz Hristiyanlık değil midir ki eşeğe binmiş bir şarlatan papazın arkasından canice insanları öldürüp tecavüz ederek, ölmüşlerin etini yiyerek Kudüs’te sokaklardan kan ırmakları akıtarak Haçlı Seferleri ile dünyada unutulmaz katliam sayfalarını açan. Filmlerle kendiniz bu halleri anlatıp Selahaddin Eyyubi’nin dine olan saygısını gösteren de sizsiniz.
Yıllarca keşif diye çıktığınız yerlerde kavimleri yok ederek elde ettiğiniz zenginlikler, insanlarını köle olarak getirip pazarlarda satanlar. Kölelerin istiflendiği gemi çizimlerini incelemenizi rica ederim. İsa size böyle mi bir din getirmişti? Biraz daha yakına geleyim mi? 1700-1922 yılları arasında Müslüman Osmanlının incitmeden baktığı Hristiyan tebaa Osmanlının kaybettiği topraklardan Müslümanları, Musevileri nasıl katlederek yağma, tecavüz, hırsızlık, gasp ile sürgün eden İseviler değil mi?
Az daha yaklaşalım 1914 1. Dünya Savaşı ile Müslüman toprakları işgale gelip hatta sizin bizimle müttefik olup bizim evlatlarımızı kurşunun ağzına sürüp zafer elde etmeye çalışmanız var. Ha daha 1939-1945 Yahudileri acımasızca insanlık tarihine en kara sayfa olarak geçecek şekilde katleden Hitlerin haşa Müslüman olduğunu söylemeyeceksiniz sanırım.
Yahudiler kitabı mukaddeste “Öldürme!” emrini hiçe sayarak bu kadar gördükleri soykırıma rağmen kendileri Filistin’de aklı estikçe katliam yapıyor., dünyanın ayarlarıyla oynuyorlar.
Savaşta bile sakın düşmanını eziyet ederek öldürme diyen esirler için emrini veren Müslümanların bugünü tartışılır. Bugün siz “Laiklikle” bir yerlere vardınız. Hala hem ahlaki hem de kanuni olarak gem vurduğunuz toplumunuz bu kemeri gevşetseniz acaba neler yapar bir düşünün. Haa bizdeki kendine Müslümanım diyerek sizin mangalınızı yelleyen “Yav arkadaş şu da güya namaz kılıyor, ya şu güya hacı diyerek” suçluya değil de yasaya kızan arkadaşlar var.
“Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayasızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.” Dünya düzeninin anahtarını veren bir kitap ve “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” Diyen bir peygamber ki onun yaşantısına ve İslam’a bakarsanız tamamen insanların eşitliği ve dünyayı iyilik yeri yapmaya çalışan bir din görürsünüz. Eşitlik ve adalet gibi dünyada cennetin anahtarı olan bir düzeni emreder. Bu dinin laik olmama iddiası yok, iyi insan yetiştirmek gibi bir isteği var. Hristiyanlık asrı saadet yaşamadı ama İslam dillere destan bir Asrı Saadet yaşadı.
Fakat yazıktır ki Hristiyanların hani şu 150 tanrısı 800’den fazla inancı olan garibanların zenginliklerine çökmek için içten içten adamları neredeyse maymun, eşek, inek olduğuna dahi inandırdınız. Garibanların varına yoğuna çökmek için sizlerin uydurduğu dinler ve tanrılara tapıyorlar. Rahip gönderip sonradan kılıçtan geçirdiniz.
Birbirini kıran Müslümanlara gelince o da sizin şaheseriniz olan sömürge. Hristiyanların sömürge yapma alışkanlığından mütevellit ortaya çıkan manzaralar sizin eseriniz. Bizim Müslümanlığımızın bir tarafı var biz kimsenin ekmeğine göz dikmeyiz bu sebeple sömürmedik gittiğimiz her yere özgürlük ve barış götürdük. Bu sebeple o gittiğimiz barış ve özgür bıraktığımız her din mensubu bizim dinimizi bize düşman etmek için çalıştı. Bizim kanımızı döktü. Hiç istemediğim bir benzetme ama en berbat ve en yoz, yobaz grupların bile yaptıklarını toplasanız Musevi ve İsevilerin döktüğü kan yanında hiç kalıyor.
1945’de Hiroşima ve Nagazaki’ye bomba atıp acımasızca yok edilen Japonların başkentine yine Japon ordusunu savaş suçlusu ilan edip askeri mahkeme kuran Hristiyanlar ve Yahudiler değil miydi?
Bugün İslamiyet’e bu eleştirilerin gelmesinin sebebi de dini her şeyin ilacı olarak görenlerin sebep olduğu kadere teslim olmuş sorgulamayan, İNSAN olarak kendini göremeyen, çağa ayak uyduramayan selefilerin “şaşkın ördek geri geri yüzer” sözünü yerine getirmeleridir. Kendi gerçekleriyle dini arasına sıkışmış bu zavallıları tarikat, sahte şeyh, ve bir sürü hurafelerle uyuşturup sömüren yine sizlerdiniz. 150 tanrılı adamların baharatlarını, kauçuklarını, ipeklerini, madenlerini, koynundaki karılarını, alıp yerine tapacağı bir şey bulup bak bu senin tanrın diyen yine ya Yahudiler ve Hristiyanlardı.
Bu noktada ben öz eleştiri yapmıyor değilim bizim sapanlarında değişik tanrıları olmadı değil bizim Müslümanlar da para, safahat, kadın, mücevherat vb . Dünyalıkları dinlerinden daha fazla sevmeye başlayınca sizin kucağınıza düşüp bugünkü hale geldiler. Evi yıkılsa bu ses nereden geliyor diyecek, Osmanlının akılsızca kendi tebaasını bırakıp beslediği, sınırları kalemle İngilizlerin çizdiği bedeviler var ya eh sizin sözünüzü yedirecek kadar zavallı durumdalar.
Eh bitmez dertler ama son söz: Bizim yavrularımız kahraman askerlerimiz teröristlerle savaşırken Almanya bize silah ambargosu uygulamaya kalkıyordu. Şeref ve namus düşkünlüğünün dini, ırkı, cinsi, milliyeti olamayacak. Hz. İsa’yı mübarek bedenine işkence ederek Yahudiler öldürürken, Resulü Ekrem’in mübarek torunlarını birer birer katleden de Müslüman!! dı.
Sonuç olarak katil ve katliamı hiçbir dini kaynak emretmez. Bu bir milletin dinine, ırkına bağlanacak bir durum değil. Modern veya ilkel olmaya ya da çok bağlı değil (Öyle olsa yerlileri yok etmezlerdi). Bu tamamen insanın hırs ve tamah ile beslenen kötü tarafından kaynaklanıyor. Barış hepimizin istediği bir şey ancak yüreklerin iyileşmesi gerekiyor. Vicdan denilen şeyin güzelleşmesi ve sömürülmemesi gerekiyor. Kötülüğe karşı iyilerin mücadelesi gerekiyor.
Selam ve saygılarımla
Comments