Yaratılışlarındaki naiflik, zariflik, kibarlık ve merhamet duygularıyla bakılınca ve bizi bir annenin büyüttüğü ve onun bizi 9 ay 10 gün taşıyıp hem de günlük hayatına devam ederek bu zor zamanları “of “bile demeden yaşamasını düşünerek Kadınların saygıdeğer varlık olmasını hiç şüphesiz kabul ediyorum. Kendilerine en derin saygılarımı sunuyorum.
Çoğumuzun annesi veya anneannesi, annelerimiz çilekeş bir hayatın tam tarifidir. Resimlerinde bile pek gülemezler. Köylerde, köylerimizde çok rastlarız sofra artığı layık görülür kadına ne dinde ne imanda ne gelenekte yeri olmayan erkeğinin iki adım gerisinde yürütülen kaşık düşmanı.
Günümüzde çok şey değişmedi bunu çok iyi anlıyorum. Halen onun zarafetini, merhametini zayıflık olarak gören bir yerde mobing yapılacaksa onların seçilmesi ve halen erkeklerin “Ben bununla nasıl olsa baş ederim güçlüyüm” duygusunun toplumda yaygın olması ve kadının kirlenecek bir yaratık olarak görüp erkeğin kirlenmeyeceğine inanan insanlar çok fazla. Halen bağnazca köle gibi kullanılandan tutun döverken ağzına suratına vurmaya çalışan hayvanlarla mücadele eden, dayak yiyen ve istismara uğrayan kadınlar.
Peki kadınlar değişti mi? Evet çoğu değişti eşit fırsatlar verildiğinde aklının ve insanlığının gücünü kullanarak ileri bile geçti.
Peki kadınlar hedef oldular mı? Evet kötü yönetimlerin sayesinde siyesi çekişmelerin gölgesinde bir TEMA oldular. Buna kadınlar kandılar biliyor musunuz? Toplumda öne çıkarılacağını sanıp magazin ve cinsellik malzemesi haline gelirken farkına bile varmadılar. Çoğunun hoşuna gitti,” Bakın artık her yerdeyiz “dercesine sevinenler oldu ama dondurma reklamından, duş jeli reklamına yatak reklamına derken magazin basınında cesur pozlar kısmına doğru bir yükselişle bizim toplumumuzdaki yan etkileri hissedemediler. Gelişmemiş fakir bir toplumda bunun neleri de beraberinde getirdiğini Müge Anlı’lar,Esra Erol’lar da doya doya seyrettik. Ayaklarımın üzerinde duracağım diyen evden kaçanlardan tutun, Evli erkeklere kaçıp kumalığı kabullenenler mi dersiniz.
Dünyanın neresinde olursanız olun kadını zayıf ve ezik bırakan toplum zafiyetidir. Devletin toplumun adaletsizliğidir. Kadınına bir birey olarak Devlet sahip çıkmazsa ki bu sahip çıkmayı ya her şeyi veriyoruz eşitler işte diyerek değil, eğiterek bilinçli, kendini tanıyan, aklına güvenen, ekonomik olarak kimseye muhtaç olmayan, insana yapılan zulmü en ağır şekilde cezalandıran bir adalet olunca her şey daha etki edecek şekilde değişecek kadına bakış değişecek ille de kadının kendine bakışı değiştirecektir.
Güçlü, akıllı, mücadeleci, kendini karşı cinsin zafiyetlerine bırakmayan ve yol vermeyen, olgun ve erkelerin ders alıp onlarla sırt sırta vererek başarılı olacağına inandıran kadınları çoğalması dileğimle kadınlar gününüz kutlu olsun.