Hüzün yılı. Hüzün yılını şöyle biliriz, Peygamber efendimizin sevdiklerini kısa zaman dilimi arasında bir yaprak gibi solup gitmesini izlemesidir. Efendimiz, çektiği çilelerin geride kalmasıyla sevincini yaşayamadan önce büyük oğlu Kasım, ardından diğer oğlu Abdullah vefat eder. Bu acılı günlerin hemen ardından küçük yaşta himayesinde kendisini büyüten, her daim kendisine destek olan amcası Ebu Talib vefat eder. Peygamber efendimiz, amcasının üzüntüsünü yaşayamadan 1 ay sonra O’nun tüm sıkıntılarını paylaşan, peygamberliğini ilk tasdik eden eşi Hz. Hatice’yi kaybeder. Miraç bu yılda gerçekleşti. Bu acılar ve müşriklerin ambargosu karşısında yılmadan davasını sürdüren İNSANA salat ve selam olsun.
Miraç bizim yorumumuza göre yaşanan mucize. Öyle ya insan mucizeleri imanın artmasına katkı maddesi olarak vermeye alışmıştır. Hani meşhur söz vardır “Şeyh uçmaz mürit uçurur” diye çünkü müridin şeyhe inanması teslim olması için onda sürekli bu imanı tazeleyici roketleyici katkı lazımdır.
İlginçtir her vahiyde Rabbimizden ayetler kalbine su gibi aktığına, Cebrail vasıtasıyla ayetleri aldığına iman ettiğimiz peygamberimize bir miraca niçin hayret edelim ki? Sizce neden en yakın arkadaşı Ebu Bekir ona neden “O diyorsa doğrudur dedi “? Onun güvendiği veya garantörlüğü muhteremin peygamberliği filan değil mübarek insanın doğru ve EMİN insan olması. Bizde eğer O diyorsa doğrudur diyoruz.
Miraç bizlere öyle katmerli hurafelerle anlatılır ki. İşte Hz. Musa’ya rastladı 50 vakit namaz ile dönüyordu Hz. Musa “Aman sakın git Rabbine azaltsın” filan diye devam edip son 5 vakit pazarlığı ile Rabbimizin hükmüne Peygamberimize iftira atılarak çeşitli hikayelerle devam eden miraç mucizesi ve diğer ona atfedilen doğumundan itibaren kendinin haberi olmamasına rağmen peygamberlik alametleri ile onun asıl büyüklüğü olan insanlıktan uzaklaştırıp insan üstü bir varlığa dönüştürme çabaları.
Biz Onu İNSAN olarak bir anneden yetim doğan Amcası terbiyesinde büyüyen sonra öksüz kalan , Allah’ın güzel ahlak bahşettiği bir insan olarak 40 yaşında nübüvvete erişen ve yiyen içen ,uyuyan, yaralanan, savaş kaybeden, Allah’ın ona yüklediği görev için acılar çeken, aç kalan, Devlet Başkanı iken bile etrafındaki fukaralarla yaşayan onlarla ekmeğini paylaşan , “Şüphesiz sen en güzel ahlak üzeresin” ayeti ile tasdikli bir tertemiz arı bir AHLAKA sahip olup olan ,vefatında evinde sadaka verilmesini tembihlediği 4 dirhem ve biraz arpa haricinde hiçbir malı olmayan BİRİ olarak sevmeliyiz.
Böyle sevmek çoğumuzun işine gelmez çünkü onun gibi yaşamakta bu kadar hengamesi ve aldatıcı bir sürü nimeti olan dünyada bize zor gelir. Halbuki benim için onu İNSAN olarak kabul etmek ona daha da hayranlığımı sevgimi ve bağlılığımı artırıyor. Onun hayatını okurken onun bize her sözü ve hediyesi bir ahlak çizgisidir.
Bu dava ile mücadelende başarılı olup bize yüce AHLAKINLA örnek olarak en ideal insan formunu bize hazırlayıp yaşayıp bıraktın . İnsan Hakları Beyannamesi niteliğindeki Veda Hutbende de bize sorduğun ve hiçbir liderin cesaret edemediği o soruyu sordun :
İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?
Biz seni gözle görmedik gönülle sevdik ve sana iman ettik Ya Resulallah. Bizde "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şahadet ederiz!" diyen sahabelerin gibi biz de aynısını diyoruz.
İsra suresinin bize getirdiği neler acaba bakalım; 1 Ayette miraca değinip daha sonra bize neler demiş Rabbimiz Resulu aracılığıyla ;
* Allah'a hiçbir şekilde şirk koşmayın,
* Akraba, yoksul ve yolda kalmışa yardım edin,
* Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin,
* Fuhuş ve zinaya yaklaşmayın,
* Haksız yere kimseyi öldürmeyin,
* Yetimlerin malına yaklaşmayın,
* Ahdinize sadık kalın,
* Ölçü ve tartıda doğruluğa dikkat edin
* Bilmediğiniz şeyin ardına düşmeyin,
* Yeryüzünde kibir ve gururla yürümeyin,
* İsraftan ve cimrilikten sakının.
Miracın Kutlu Olsun Ya Rasulallah. Rabbim Kuranın yolundan ve senin izinden ayırmasın.
コメント