Yıldan yıla 1 hafta seni hatırladık… Yine bu yılda coşkulu 1 hafta içerisinde salavatı şerifleri dağıtıp Yasinleri paylaştırıp cüzleri havale ettik. 1 hafta yüzümüzdeki maske ile birdenbire seni hatırladık …
Herkesin önünde saygı ile duracağı ahlakın nübüvvetinden önce vardı ve bize ahlakın sadece din veya dini ritüellerle değil evrensel bir olgu olduğunu örnek gösterdin. Tüm düşmanların seni bir tek konuda eleştiremediler AHLAK’IN Ve İNSANLIĞIN
Acılar ve sıkıntılarla dolu , bugün bu şartlarda bile baş edemeyeceğimiz sıkıntılı dönemlerde bile bir an geri adım atmadan dava adamlığını ve en üst seviyede tevekkül örneğini bize gösterdin.
Bugün İslam düşmanlarının bir dönem memleketimizde fırsat bulup Müslüman insanlara, özellikle gençlere, onların geleceği ve hakkı olan eğitim öğretim özgürlüğüne zulümleri sırasında onlar acı çekip dururken ve en ağır faturayı öderken , davası uğruna ayağı tökezleyen düşmeyen sadece tökezleyenlerin salya sümük ağlayarak bugün kendilerine ilan ettikleri cihadın zafere ulaşmışken memleketin talanını cihadın GANİMETİ sayanlara sormak lazım sen 8 yıl MEKKE de o ambargolara, o zulümlere yanı sıra da kaybedilen eş ve evlatların acısıyla pişerek nasıl bir tevekkül örneği oldun bize…
Sana müşriklerin vadettiği zenginliği ve ihtişamı hiç düşünmeden elinin tersiyle itip asırlara hitap edecek, dava adamlarına örnek olacak sözünle reddederken sana vaat edilenleri yaşayıp Müslümanlığı ile haksız hayatını melezleştiren Müslümanlar senin yüzüne nasıl bakacağını bu bir hafta da bile düşünmeyecekler.
Medine’ye sultan olabilecekken, saray yaptırmak yerine namaz kılarken eşinle bile sığamayacağın küçücük bir evini, bugün metrekarelerce oturduğumuz evlerde, rezidanslarda israf içindeki Müslümanlığımıza din cübbesini nasıl giydirip takiyyelerle hoş göstereceğiz ve hatırlamayacağız acaba?
23 yıl ömrünü insan yetiştirmeye adamış olarak getirdiğin Kuran has be has haliyle bugüne gelirken içindekileri birer birer unutup, satır atlayarak işimize geldiği şekliyle yaşadığımızı, gerçek oradayken Müslümanlığımıza onsuz şekil vermeye çalıştığımız yüzsüzlüğümüzle bu haftayı nasıl coşkulu kutlayacağız?
40 yaşında nübüvvet yükünü almadan önce mükemmel insanlığın ve ahlakın haricinde hiçbir olağanüstülük göstermediğin halde mevlitlerle seni yine seni insan üstü gösterip senin bize önce İNSAN olarak örnek olduğunu unutacağız.
Takva ve çalışmayı bize savaş kaybederek bile öğretmeye çalıştığında bizim hala tevekkülden uzak kaderci teslimiyetimizle mehdi bekler halimizle seni nasıl anacağız ki? Kendini asla kutsallaştırmadığın halde, kendini kutsal ilan edip etrafına da kendini kutsayacakları toplayıp enfeksiyonlu Müslümanlıkla ve Kuranı Kerimin bağıra bağıra anlattığı şirki süsleyip bize yedirmeye çalışanlar bu hafta yine seni ne yüzle anacaklar.
7. asırda insanlık için bildirgelerin en güzelini bize hediye ettin Göğsümüzü gere gere iftihar ederek andığımız Veda Hutbene ne kadar uyabildik bu hafta hatırlar mıyız acaba? Tüm ahlaksızlıkların temizlik aşısı İslam’ı nasıl oldu da kendi ahlaksızlığımızın maskesi haline getirdik düşüneceğiz mi acaba ?
Aynı dinden, aynı kitap ve aynı Resul’den bu kadar hizip ve cemaati bir Müslümanın diğerini ötekileştirebildiği ortamı nasıl çıkardık nasıl ticari şebekeler halini aldık diye şapkamızı önümüze koyup düşünebilecek miyiz bu hafta ?
Fiziksel tarafına önem verip de bir makyaj gibi süründüğümüz içimize işlemeyen AHLAKIMIZA tesir etmeyen fiziksel fıkıh kadar önem vermediğimiz, bilip de bir türlü hayatımıza geçirmemekte tökezlediğimiz O güzel ahlakından nasıl uzaklaştığımızı düşünecek miyiz ?
Ya Rasulallah sen bize en güzel mirası bırakarak gittin. Bize bu dini en güzel şekilde teslim ettin. Senin hayatını bilen bu dini bilir. Gün yüzü görmeden sırtına yüklenen Risalet’in yükü altında bize en güzel lider oldun. Müslümanlar bugün eğer bir sıkıntı yaşıyorlarsa senin verdiğin dini evirip çevirip kendi heves ve arzularımıza alet ederek, eğip bükerek, bohem hayatlarına İslam maskesi giydirip yedirmeye çalışarak, Müslümanlığı kandırmak için kullanarak, insanlık yerine haksız zenginliği seçerek, dininin üstünde acaba bana bir şey çıkar mı diye tepinerek, cahilin bile alim kalacağı softa bir toplum yetiştirerek, İlmi din, dinle ilim yapmaya çalışanlar bu sıkıntılara sebep oluyor.
Geliştirmek, zamanın sorunlarına çözümler üretmek yerine korkan ve hala burnumuzun dibinde ümeraya köle olmuş ulemaların bize bir şey öğrettiklerini zannederek Nizamiye medresesinden kalma gürültülerini dinliyoruz. Bu mübarek dini çağa uydurmaktan korkup bir çare kalan ulemadan biz umudu kesip kabuğumuza çekildik ve Allah’ın dinini senin gösterdiğin şekilde yaşamaya çalışıyoruz. Senin dağıttığın adaleti söylerken bir taraftan da seçerek parası olmayanı parası olana , evsizi evi olana, malı olanı malı olmayana zulmettirip boğduran zihniyet…
Dedim ya seni bilen bu dini yaşar ve huzura erer. Senin boynu bükük yetimlerin olarak senden tek isteğimiz var Ya Rasülallah bize ruuzu mahşerde sırtını dönüp gitme Rabbim bizi Muhsin ve muttaki bir kul eylesin de sen de bizimle öğünesin.
Senin hayatın ne haftalara ne de asırlara sığacak bir örnektir.
Comments